28 Temmuz 2015 Salı

Huzur Sokağı



Kitabın Adı: Huzur Sokağı
Yazarı: Şule Yüksel Şenler
Yayınevi: Timaş Yayınevi
Sayfa Sayısı: 510

"Hayatın lezzetini ve zevkini isterseniz hayatınızı iman ile hayatlandırınız, feraizle (farzlarla) zinetlendiriniz. Ve günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz."

"Ey zevk ve lezzete mübtela insan! Hakiki zevk, elemsiz lezzet, kedersiz sevinç ve hayattaki saadet, yalnız imandadır. Ve iman hakikatleri dairesinde bulunur.Yoksa dünyevi bir lezzette çok elemler var. Bir üzüm tanesini yedirir, on tokat vurdurur gibi hayatın lezzetini kaçırır."

"Ey nefis! Bil ki, dünkü gün senin elinden çıktı. Yarın için ise, elinde senet yok ki, ona maliksin. Öyle ise hakiki ömrünü, bulunduğun gün bil. Laakal gününün bir saatini ihtiyaç akçesi gibi, hakiki istikbal için teşkil olunan bir sandukça-i Uhreviye (Ahiret Sandığı) olan bir mescide veya bir seccadeye at. Hem bil ki: Her yeni gün sana hem herkese bir yeni alemin kapısıdır. Eğer namaz kılmazsan, senin o günkü alemin zulumatlı (karanlık) ve perişan bir halde gider. Eğer namazı kılsan, o namazın ile, o alemin Sani-i Zülcelaline müteveccih olsan, birden sana bakan alemin tenevvür eder (nurlanır) adeta namazın bir elektrik lambası ve namaza niyetin onun düğmesine dokunması gibi o alemin zülümatını (karanlığını) dağıtır."

"Ey kendini insan bilen insan, kendini oku!"

Kalbim

Bir misafir odası benim küçücük kalbim,
Lakin her misafiri hemen kabul eylemez.
Biraz hırçın ve mağrur, bu esrarlı mabedin,
Kapalı kapıları, her gelen pek giremez.
Öyle bir odaki bu, hiç bir eşya yok, bomboş.
Yalnız bir köşesinde vuran küçük bir saat,
Kapıları kapalı, üstelik bir hayli loş.
Bu kasvetli odaya verir bir parça hayat.
Bu misafir odası, bir misafir bekliyor.
Köşede duran saat vuruyor tik tak - tik tak.
Gelecek diye her an günlere gün ekliyor,
Öyle misafir ki, bir daha çıkmayacak!

Kalbimin Penceresi

Sen kalbimin gönül penceresinden
Bütün sıcaklığınla süzüldün girdin.
Sabah güneşi gibi aydınlık, berrak,
Girdin kalbime, iyice gör bak:
En temiz duyguyu aşılayan sensin
Sensin karanlık dünyamı aydınlatan
Baharda açan çiçekleri, öten kuşları
İlk defa sensin bana gösteren.
Sen, bütün berraklığınla kalbime dolan!
Karanlık olmadığını dünyanın
Sensin bana anlatan.
Sen o pencereden süzülüp giren
Sen bana yaşama arzusu veren
Seninle beraber bir şey daha süzüldü içime
Kalp penceremden...
Seni kaybetmenin korkusu doldu içime
Bir korku ki beni perişan eden
BU korkuyu kalp penceremden sen fırlat
Yalnız seninle dolsun kalbim
Ve o pencereyi sen kapat!

"Hayırlı işlerinizde acele ediniz. (Hadis-i Şerif)"

"Karanlık olmasa, ışığın kıymeti; ayrılık olmasa, vuslatın lezzeti; gam ve keder, elem, ızdırap olmasa, saadetin o sarhoş edici güzelliği bilinebilir, duyulabilir, görülebilir miydi hiç?"

"Evet Feyza, kızını emin ellere teslim etmenin huzuru içinde artık Baki'de bekayı, bekada Baki'yi bulma yolculuğuna çıkmış, sonsuzluğunun sırruna doğru yol alıyordu."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder