29 Aralık 2015 Salı

Acı Deniz



Kitabın Adı: Acı Deniz
Yazarı: Fatma Karabıyık Barbarosoğlu
Yayınevi: İz Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 128

"Yol eri olmanın -eri?- ona yüklediği hiçbir şey yokmuşcasına rahat. Ya yüklendiği bir şey yok ya da hiçbir yükü hissetmeyecek kadar mest."

"Yol erinin azığı yaş bir odun parçasıyla tartılır. Odun kurudukça yol erinin ekmeği de buna bağlı olarak azalır."

"Kaçışlar götürmez seni menzile. Menzile ulaşabilmek için yola çıkmayı murad edinmelisin."

"Ben hep başka yerdeyim. Ne onların içinde ne kendi içimdeyim."

"İnsan ruhunun ikizini sadece aşkın kendini her şeyden ayıran renginde mi bulabilir?"

"Beni mahveden şeyin beğenilmemek değil, anlaşılmamak olduğunu anlatmalıyım."

"İyi yazar olmanın şartı önce kendi mektuplarının kendi gönlüne ulaşmasına bağlıydı."

"Neden kitaplardaki insanlar şu gördüğüm insanlardan daha gerçek?"

"Birisini sevmek onu düşünmek mi?"

"Sana gerçekten seni sunacak olan mü'min gönülleridir. Güzel insanların gönüllerinde bulduğun görüntün sana aittir. Bundan sonra seni senden saklayacak aynalara bakma. İnsanların yüzlerine bak. Karşındakinin görüntüsünde gördüğün kendinsin. Unutma. Karşındakinin görüntüsünde gördüğün kendinsin."

"Kalem Bitti

Kurşun kalemde bir ahşap sıcaklığı vardı. O, mahrem duyguların süvarisi idi. İçten geldiği gibi yazılan, yazılıp da kağıtla bile paylaşılmaya kıyılamayan duyguların....
Yaşanılanı yazmak için bire bir idi kurşun kalem. Sonra sus payı gibi üzerinde gezdirilen silgi. Kalemin derdi içindedir. Sahibi sırrı kendisiyle paylaşmış, sırrı onun incecik gövdesine yüklemiştir. Taşıyabilir mi o narin gövde bunu?....
Buna mukabil tükenmez kalem pervasız ve vurdum duymazdır. Ne hürmetkardır, ne itaatkar... İki parmağım gözüne diye yazıyı adeta dürte dürte sunar. Mahremiyete hiç saygısı yoktur. Buradaydı ama karaladım der gibi saklananın yerini gösterir.
Dolma kalem adının ve görüntüsünün aksine kaprisli bir sevgilidir. Her duygu ve düşünce için ayrı tavırlar ister. O tavırlar, inceli kalınlı uçlarla dile gelir. Her zaman asildir. Sahibi için masanın üzerinde daima bir merasim hazırlar. Çantayı, çekmeceyi beğenmez o. Sürekli cepte gezmek ister.
Kalemlere veda... Hanım sultanlara dair bir selam saklasın Topkapı Sarayı'nda; sedef kakmalı yazı takımları... Kalem bitti... Devir, okuma- yazma emirlerinin uygulandığı devir. Sılaya hasret yok. O hasretten yarına devredebilecek duyguların barınağı mektuplar da...Telgrafın tellerine kuşlar konmuyor! Telefonun tellerine sevgiler, özlemler konuyor. Bir gönülden bir gönüle tellerin üstünde büyüsü kalır mı kelimelerin?
Aşklar günübirlik; gençlik, sevgilisi için bile eline kalem almaya üşeniyor. Postacılar beyannameler, çekler, protestolar ve üç kelimelik bayram kartları taşır. Mektup mu? Unutulmuş... Yazılacak ne kaldı ki! Memur kafalı daktilo tuşlarından ukala bilgisayarlara uzanan bir hükümranlıkta...."


Ölümle Başlayan Hayat



Kitabın Adı: Ölümle Başlayan Hayat
Yazarı: Cemal Kamacı
Yayınevi: Milsan Basın Sanayi
Sayfa Sayısı: 152

"Yoksa senden övgü ile bahsedenlerden çılgınca neyi alkışladığını bilmeyenlerden yardım mı isteyeceksin?"

"Batılının insanımızın beyninde oluşturduğu, kendilerine ait sahte ve mutsuz kalıplarını yıkıp yerine, İslam'ın özünden fışkıran Kur'ani ahlak ölçüleri kurmalıyız."

"İnancımın hakim olmadığı bir ortamda başkalarına ait yayınları seyredemem."

"Önemli olan, batılı oyunların hem tuzağına düşmemek hem de onlara karşı koyacağız derken her şeyi reddetmeye kalkmamaktır.Yani, bir meselenin yanlış yönlendirilmesi, onun tamamen inkarını gerektirmez. İslam dini, bir dünya görüşü olarak, beşeri faaliyetleri inkar etmez, onu insanın yaratılış gayesine en uygun hale getirir; yeni baştan düzenler....."

"Dünyada her nimeti bıraksam ne çıkar ki?
Orda O varken, burda bırakılmaz ne var ki?"

"Ne görsem, ötesinde hasret çektiğim diyar;
Kavuşmak nasıl olmaz, mademki ayrılık var?"

27 Kasım 2015 Cuma

Sağ Beyin Yöneticisi



Kitabın Adı: Sağ Beyin Yöneticisi
Yazarı: Dr. Harry Alder
Yayınevi: Kariyer Yayınevi
Sayfa Sayısı: 216

"Gözlerin de bir dili vardır."

"Herhangi bir durumda çeşitli yaklaşımların araştırılmasını alışkanlık edinmek ve düşünce becerilerini geliştirmek, geleceğiniz için faydalıdır."

"Aklınıza, en iyi fikirler, dinlenmiş ve rahatlamış olduğunuz zamanda gelendir."

"İnsan zihni, fantastik imajlarla ve süprizlerle dolu keşfedilmemiş büyük bir okyanustur."

"Rüyalarımız; onlarsız yapamayacağımız, zihinsel kendi kendine temizleme mekanizmalarıdır."

"Rüyalar bize gerçeklerin acı yüzünü gösterir. Rüyaları anlama ve onları yorumlamanın sınırları ne olursa olsun ilgilendiğimiz şey, kendimizin korkutucu gerçeklerini yansıtan bir parçamızdır."

"Öz güven, kendimizi nasıl gördüğümüzdür."

"Sağlıklı bir öz güven veya öz saygı, bir insan olarak kendinize verilen özel değerlerin farkında olmanız demektir."

"Eğer kendinizi başarılı bir insan olarak görmezseniz başaramazsınız."

"Genellikle gerçek olarak hayal ettiğiniz şeyler, bir zaman sonra sizin gerçekleriniz olur. Öz güven inançlarınızla paralel hareket eder."

"Sürekli birbirimizin ölçütü olursak asla zirveye ulaşamayız."

"Sibernetik, hedefleri gerçekleştirme mekanizmalarını inceleme bilimidir."

"Kendi öz güveninizi tanımak için ilk adım başarılı bir değişikliktir."

"Ön yargılarınızı açıkça anlamak, kendinizi anlamanızda ve gerçek potansiyelinizi hayata geçirmek için yapacağınız gerekli değişimleri gerçekleştirmekte gerekli olan en önemli ve ilk adımdır."

"Başarılı olmak, başardığınız hedeflerle ilgilidir."

"Akıllılık, alışılmışın içinde yeniliği görmektir."


9 Ağustos 2015 Pazar

Hafıza Teknikleriyle Beyin Gücünü Geliştirme



Kitabın Adı: Hafıza Teknikleriyle Beyin Gücünü Geliştirme
Yazarı: Oğuz Saygın
Yayınevi: Hayat Yayınevi
Sayfa Sayısı: 140

"Çok iyi, çok kötü hafıza yoktur. Eğitilmiş ya da eğitilmemiş hafıza vardır."

"Hiç kimse, başarı merdivenlerini, elleri cebinde tırmanmamıştır."

"Sakın aldanmayın; her şeyin değeri, zorluğundandır. İnsanları kolaya ve rahata alıştıranlar, asla onların dostu değildir. (Ovidius) "

"Hayal gücü, bilgi gücünden önemlidir. (Albert Einstein)"

"Bir kitabı, içerisindeki bilgileri yazarıyla müzakere edecekmiş gibi okuyun."

"Doğru yolda yürüyen ayağı aksak bir insan, yolunu şaşıran bir koşucudan daha önce hedefine varır."

"En sabırlı ve üretken ilim adamlarından biri olan Edison bu özelliği şu sözleriyle özetlemişti: Dehanın %1'i ilham, %99'u terdir."

"Başarıya giden yolda ilerlerken tarihin en usta beyinlerini inceleyen kitaplar okuyun."

"İnsanların ortaya çıkaracakları eserler, genellikle yakın çevresindeki insanların kendilerinden bekledikleriyle doğru orantılıdır."

"Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil; onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin. (Hz. Ali (R.A.))"

"Yeterli zamanımız hep vardır, yeter ki doğru kullanalım. (Goethe)"

"İnsan, yapabileceğine inandığı herşeye ulaşabilir."

"Yetenek ortaktır, herkes ona sahiptir. Ama nadir olan, yeteneklerin bizi götürdüğü yere gitme cesaretidir. (Anonim)"

"Ne kadar bilirsen bil, anlatabildiklerin, karşındakinin anlayabildiği kadardır. (Mevlana (K.S.))"

"Kitapları değil, kitapların içindekileri kafanda topla."

"Eğitim kafayı geliştirmektir, hafızayı doldurmak değil."

"Çalışmak hayat, düşünmek ışıktır. (Victor Hugo)"

"Rüzgar mumu söndürür, yangını alevlendirir. (Anonim)"

"Sabır, başarıya ulaşmanın anahtarıdır. (Mevlana (K.S.))"

"Herşey azim ve sebat ikilisinde gizli."

"Sanat; gençliğe terbiye, ihtiyarlığa teselli, fakirliğe zenginlik, zenginliğe süs verir. (Alman Atasözü)"

"Yaptığınız bir iş için büyük bir arzu duymuyorsanız, asla büyük sonuçlara ulaşamazsınız."

"İyi bir liderin iç yapısını anlamak için beş önemli özellik vardır;
-Arzu
-Karakter
-İç Disiplin
-Davranış
-Eğitim Gönüllüsü. "

"Karakter, bir lideri lider yapan en önemli özelliktir."

"İç disiplin, bir kişinin yapması gereken bir şeyi, yapması gereken zamanda yapması anlamına gelen bir özelliktir."

"Davranışları, olumlu düşünmeyi temel alan insanlar, kendileriyle ve toplumla barışıktırlar. Bu özellik, liderliğin temelini teşkil eder."

"Eğitim gönüllüsü olmadan lider olunamaz."

"Çocuk, itaat etmek kadar, lider olmak için eğitilmelidir. (John Dewey)"










İstikamet Ve Sapma Arasında İslami Haraket




Kitabın Adı: İstikamet Ve Sapma Arasında İslami Haraket
Yazarı: Mustafa Tahhan
Yayınevi: Risale Yayınevi
Sayfa Sayısı: 136

"Belli bir programla, mevcut durumu düzeltmeye çalışan partiler değil, hedefe değil de şahıslara hizmet eden partiler reddedilmelidir."

"Çoğu zaman olayların büyümesi, ehlinin susmasından kaynaklanmaktadır."

"Zaruri bir maslahat veya menfaat olmadan iştirak nasıl sakıncalıysa, umursamaz bir şekilde bir kenara çekilmenin de sakıncaları vardır."

"Herhangi bir ittifakın imzalanmasından önce, hareketin güç ve sınırlarını geniş boyutlarıyla incelemek, istikbaline ait planları göz önünde tutmak gerekir."

"Müslümanların dışındakilerle yaptığı ittifakın başarılı olması için, hareket içinde bulunanların birbirine bağlı olmaları zorunludur."

"İslam ve tuğyan birleşemez."

"Müslüman, şartlar ne olursa olsun İslami ölçüleri aşamaz."

"Şura, fertler için bir eğitim, toplum için metot, siyaset için de bir esastır."

"Söylemezseniz sizde, kabul etmezsek (gereğince amel etmezsek) bizde hayır yoktur. (Hz. Ömer (R.A.))"

"Annelerinin hür doğurduğu insanları, ne zamandan beri köleleştirdiniz? (Hz. Ömer (R.A.))"

"Kur'an-a danışın, cemaatle olun. Karar istişareden sonra akit de düşündükten sonra olmalı. (Hz. Ebubekir (R.A.))"

"Kur'an, sünnet ve tarihi olaylardan kadının, siyasi haklara iştirakine delildir. Siyasi haklarla beraber seçimlere katılmaya, şura meclisine girebileceğine de delildir."

"Galibiyet arzusu ne galipler mahvetti."

"Bir problemin ortadan kaldırılması, davetin gerçek manasını kavramak ve hedeflerinin en uç noktalarını bilmekle mümkündür."

"Tarihte başarılı olmuş bütün hareketler ile değişikliği önce kendi içinde sonra, dışarı doğru gerçekleştirmiştir."

"Hedeflerinin belirlenip, izlenecek metodun tayin edilmesi, siyasi yapı ve stratejik konuma dayanan bir bilimdir. Araştırma ve yeterlilik ister."

"Lider, asrının ilimlerini kavramış biri olmalı. Her birinde ihtisas sahibi olmasa da, devletler tarihi ve hukukunu siyasi ve ticari hukuku iyi bilmelidir."

"Lider, temel ilkeleri iyi kavramış, şartlar ne olursa olsun onlardan taviz vermeyecek biri olmalıdır."



28 Temmuz 2015 Salı

Yüzbaşının Kızı



Kitabın Adı: Yüzbaşının Kızı
Yazarı: Aleksandr Sergeyeviç Puşkin
Yayınevi: Valık Yayınları
Sayfa Sayısı: 183

"Daha iyisini bulursan beni unut,
Benden kötüsü çıkarsa hatırla beni. (Rus Halk Şarkısı)"

"En iyi değişmeler, baskısızca meydana gelen ve ahlakı sağlamlaştıran değişmelerdir."




Soytarı



Kitabın Adı: Soytarı
Yazarı: Maksim Gorki
Yayınevi: Mavi Yelken Yayınevi
Sayfa Sayısı: 182

"Geleceğin büyük sevincini bekleyen bir yürekle yaşamak ne iyi."

"Bu çocuk benim gözümde özellikle bir insanın cesaretini, belirsiz ümitlerle yaşayan bir esirin yumuşak tahammülünü değil, kazanmaya inanmış kudretli bir insanı sergiliyordu."

"Bütün dünyayı sadece bir seyir yeri sayan insanlar için, düşen komşusu gülünçtür."

"Baharın ilk çiçekleri önce insanın ruhunda, ancak bundan sonra da kırlarda açıyor."

"Dünya'da en büyük zafer, insanın kendisine karşı kazandığı zaferdir."

"İnsan her şeyi, harcadığı gayretle ölçer."

Gönül Pınarından Dökülenler



Kitabın Adı: Gönül Pınarından Dökülenler
Yazarı: Hamide Hamlacı
Yayınevi: Demir Kitabevi
Sayfa Sayısı: 400

"Kızlarımızı, oğullarımızı evlendireceğimiz zaman bazıları zenginliğini arar, bazıları asaletini. Bazıları da imanlısını arar. Siz bunlardan imanlısını seçerseniz zenginlik de asalet de peşinden gelir. (Hadis-i Şerif)"

"İn artık kardeşim, yükseklerde kar var; biraz da kendini enginlere sal."

"Mal ile mağrur olma, deme var mı ben gibi. Bir muhalif rüzgar eser, savurur harman gibi."

Huzur Sokağı



Kitabın Adı: Huzur Sokağı
Yazarı: Şule Yüksel Şenler
Yayınevi: Timaş Yayınevi
Sayfa Sayısı: 510

"Hayatın lezzetini ve zevkini isterseniz hayatınızı iman ile hayatlandırınız, feraizle (farzlarla) zinetlendiriniz. Ve günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz."

"Ey zevk ve lezzete mübtela insan! Hakiki zevk, elemsiz lezzet, kedersiz sevinç ve hayattaki saadet, yalnız imandadır. Ve iman hakikatleri dairesinde bulunur.Yoksa dünyevi bir lezzette çok elemler var. Bir üzüm tanesini yedirir, on tokat vurdurur gibi hayatın lezzetini kaçırır."

"Ey nefis! Bil ki, dünkü gün senin elinden çıktı. Yarın için ise, elinde senet yok ki, ona maliksin. Öyle ise hakiki ömrünü, bulunduğun gün bil. Laakal gününün bir saatini ihtiyaç akçesi gibi, hakiki istikbal için teşkil olunan bir sandukça-i Uhreviye (Ahiret Sandığı) olan bir mescide veya bir seccadeye at. Hem bil ki: Her yeni gün sana hem herkese bir yeni alemin kapısıdır. Eğer namaz kılmazsan, senin o günkü alemin zulumatlı (karanlık) ve perişan bir halde gider. Eğer namazı kılsan, o namazın ile, o alemin Sani-i Zülcelaline müteveccih olsan, birden sana bakan alemin tenevvür eder (nurlanır) adeta namazın bir elektrik lambası ve namaza niyetin onun düğmesine dokunması gibi o alemin zülümatını (karanlığını) dağıtır."

"Ey kendini insan bilen insan, kendini oku!"

Kalbim

Bir misafir odası benim küçücük kalbim,
Lakin her misafiri hemen kabul eylemez.
Biraz hırçın ve mağrur, bu esrarlı mabedin,
Kapalı kapıları, her gelen pek giremez.
Öyle bir odaki bu, hiç bir eşya yok, bomboş.
Yalnız bir köşesinde vuran küçük bir saat,
Kapıları kapalı, üstelik bir hayli loş.
Bu kasvetli odaya verir bir parça hayat.
Bu misafir odası, bir misafir bekliyor.
Köşede duran saat vuruyor tik tak - tik tak.
Gelecek diye her an günlere gün ekliyor,
Öyle misafir ki, bir daha çıkmayacak!

Kalbimin Penceresi

Sen kalbimin gönül penceresinden
Bütün sıcaklığınla süzüldün girdin.
Sabah güneşi gibi aydınlık, berrak,
Girdin kalbime, iyice gör bak:
En temiz duyguyu aşılayan sensin
Sensin karanlık dünyamı aydınlatan
Baharda açan çiçekleri, öten kuşları
İlk defa sensin bana gösteren.
Sen, bütün berraklığınla kalbime dolan!
Karanlık olmadığını dünyanın
Sensin bana anlatan.
Sen o pencereden süzülüp giren
Sen bana yaşama arzusu veren
Seninle beraber bir şey daha süzüldü içime
Kalp penceremden...
Seni kaybetmenin korkusu doldu içime
Bir korku ki beni perişan eden
BU korkuyu kalp penceremden sen fırlat
Yalnız seninle dolsun kalbim
Ve o pencereyi sen kapat!

"Hayırlı işlerinizde acele ediniz. (Hadis-i Şerif)"

"Karanlık olmasa, ışığın kıymeti; ayrılık olmasa, vuslatın lezzeti; gam ve keder, elem, ızdırap olmasa, saadetin o sarhoş edici güzelliği bilinebilir, duyulabilir, görülebilir miydi hiç?"

"Evet Feyza, kızını emin ellere teslim etmenin huzuru içinde artık Baki'de bekayı, bekada Baki'yi bulma yolculuğuna çıkmış, sonsuzluğunun sırruna doğru yol alıyordu."

18 Temmuz 2015 Cumartesi

İslam'da Kur'an Öğretimi Ve Reisü'l Kurra



Kitabın Adı: İslam'da Kur'an Öğretimi Ve Reisü'l Kurra
Yazarı: Recep Akakuş
Yayınevi: Sahaflar Kitap Sarayı
Sayfa Sayısı: 204

"İslam, gerçektir. Gerçeğe yönelmektir. Gerçek ise, ancak, bilgi ile kavranır ve bilgi ile yaşanır."

"Kur'an uğrunda döven de dövülen de cennet de yer alıyor... Ne garip tecelli..."

İlk Osmanlı Şeyhu'l- İslam'ı Molla Şemsettin Fenari'ye tahsis edilen Va'zıyye Medresesinin bakıyyesi, günümüzde nargileciler kahvesi olarak kullanılıyor ise de, altı asırlık bir fikri abide ve anıt olarak hala ayaktadır."

"Günümüzdeki Beyazıt Üniversite merkez binasının olduğu yere Fatih, sarayını kurdurmuştu. Sarayın doğu tarafına ümera, batı tarafına ise ulema sınıfı yerleştirilmiştir."

"Fetihten sonra Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul'un Türkleşmesini ve İslamlaşmasını sağlamak amacıyla üç yerde külliye adı verilen kültür sitesi inşa ettirmiştir. Bunlardan biri, Ayasofya Külliyesi, diğeri Fatih Külliyesi, bir diğeri de Eyüp Külliyesi'dir. Kaynakların verdiği bilgiye göre: Ayasofya Külliyesi, teknik bilimlere tahsis edilmiş ve başına Semerkant'lı meşhur matematikçi Ali Kuşçu getirilmiştir. Fatih Külliyesi ise sosyal ve hukuk bilimine tahsis edilmiştir ki bunun da başına Molla Hüsrev, Hızır Bey gibi ünlü bilginler getirilmiştir. Eyüp Hz. Halid Külliyesi'ne gelince burası da İstanbul'un manevi fatihi olan Akşamsettin hazretlerine tahsis edilmiştir. Ancak Akşamsettin, bu tahsisi kabullenmemiş, Göynük'e dönerek inziva ve riyazatı tercih eylemiştir."

"Hançere; sesinin, kalbi sesiyle birleşmesinin sırlarını onlara (hafızlara) hissettirirdi."

"Kabir... Ehl-i Kur'an ve iman için zindan-ı dünyadan bostan-ı bekaya ve meydan-ı imtihandan Ravza-i Cihan'a ve zahmet-i hayattan Rahmet-i Rahman'a açılan bir kapıdır."

12 Temmuz 2015 Pazar

İnsan Denen Meçhul



Kitabın Adı: İnsan Denen Meçhul
Yazarı: Alexis Carrel
Yayınevi: Hayat Yayınevi
Sayfa Sayısı: 213

"Ahlaki temeller olmayınca zeka da çöküyor görünmektedir."

"Medeniyetimizi tehlikeye düşürenler, bilhassa başkaların cehaleti, fikri ve ahlaki bakımdan zayıf oluşlarıdır."

"Mekaniğe, fiziğe ve kimyaya eski hayat şekillerimizi rastgele değiştirme gücü veren şey, bizim kendimizi bilmeyişimiz, bu husustaki cehaletimizdir."

"Cansız şeyler ilimlerinin, canlı varlıklar ilimlerine göre muazzam ilerleme kaydetmiş olması insanlık tarihinin en feci olaylarından biridir."

"Zihnimize, imkansızı ve tanınmazı araştırmayı yasaklasak bile bunda başarılı olamayız. Yani zihnimize yasak koyamayız."

"Konforu, lüksü, güzelliği, medeniyetimizin karmaşıklığı ve büyüklüğünü zaafımız yüzünden sevk ve idare edemeyeceksek, bunları arttırmak neye yarar? Irkların en soylu unsurlarını yitirmeye ve maneviyatsızlaştırmaya sevkeden bir yaşama tarzını sürdürmek faydasızdır."

"Bir sözlük kitabına sahip olmak kişiye edebi veya felsefi kültür vermez. Fikirlerimizin canlı bir bütün halinde bazı fertlerin zeka ve hafızasında toplanması lazımdır. Bu suretle, insanlığın kendini daha iyi tanıması için yaptığı ve yapacağı çabalar verimli olur. Kendimizi bilmek ilmi, geleceğin eseri olacaktır."

"Bilinç hallerimiz zaman içinde ve bir vadi boyunca akan nehir gibidir. Tıpkı nehir gibi, değişerek devam ediyoruz."

"İnsan vücudunun uzunluğu, ucu ucuna dizili iki yüz bin dokuz hücresine yahut iki milyon adi mikroba veya iki milyar albümin molekülüne eşittir."

"Everest Dağı'nın yüksekliğine ulaşabilmek için dört bin insanın ayakta ve birbirinin başı üzerinde durmaları gerekir. Yer küresinin meridyeni, yaklaşık olarak yan yana sıralanmış yirmi milyon kadar insan vücudunun uzunluğu kadardır. Işığın bir saniyede katettiği yolun insan boyundan yüz elli milyon kere daha uzun olduğu ve yıldızlar arasındaki mesafelerin de ışık yılları ile ölçüldüğü malumdur. Vücudumuz işte bu ölçülere göre tasavvur edilemeyecek kadar küçüktür."

"Gözlemlemesini, görmesini bilen için, her insanın yüzünden onun beden ve ruh tarifini okumak mümkündür."

"Kişinin kalitesi kısmen kendi yüzeyinin kalitesine bağlıdır. Çünkü beyin, dış çevreden sürekli kendine gelen mesajlara göre oluşuyor. İşte bunun için, hayat alışkanlıklarımızla fikri yapımızı değiştirmeyi hafife almamalı, bundan kaçınmalıyız."

"Beslenme, var olmanın bir başka ifadesidir."

"Ne Sezar'ın ihtirası, ne de Newton'un tefekküre dalışı, ne Bethoven'nın ilhamı, ne de Pastör'ün hararetli gözlemleri, dokuların beslenişini, bazı mikropların veya tiroid bezlerinin salgısındaki hafif bir fazlalığın kolayca yapabileceği hızlandırma işini yapmaya muvaffak olamamıştır."

"Dış alemde olduğu gibi kendimizde de fizik ve kimya kanunlarının bulunuşuna, bazı modern fizyolojistlerin hala hayret ettikleri gibi, şaşmamalıyız. Bu mevcut kanunlara rastlanılmasaydı asıl o zaman şaşırmak gerekirdi"

"Erkekle kadın arasındaki farklar tenasül organlarının özel şekillerinden, rahimin mevcudiyetinden, adet görmekten veya eğitim tarzından ileri gelmez. Bunlar çok derin bir sebepten ileri gelirler ki, bu da cinsi uzuvların ürettiği kimyasal maddelerin bütün organizmaya dolmasıdır. İşte bunu bilmemek feminizm öncülerini, her iki cinsin aynı eğitim, aynı meşgale, aynı yetki ve sorumlulukları alabilecekleri inancına yöneltmiştir."

"Çocuğu olmayan kadınlar daha az dengeli ve ötekilere göre daha sinirlidirler. Kadının anne olmasını önlememelidir. Genç kızlara, erkeklere verilen fikri formasyonun, hayat tarzının ve idealin aynı olmaması gerekir."

"Hücreler, geometrik peteklerini kuran, ballarını yapan, embriyonlarını besleyen ve her biri matematik, kimya, biyoloji biliyormuş gibi bütün toplumun yararına hareket eden arılara benzerler."

"Akıl, bu dünyanın en muazzam gücüdür."

"Eşyanın tam ve derin gözlemi, açık muhakeme alışkanlığı, mantık etüdü, matematik dilinin kullanılması, iç disiplin, fikri kudreti arttırmaktadır. Aksine, eksik gözlemler, acelecilik, bir izlenimden sür'atle ötekine geçme, imaj çokluğu, kural ve gayret yokluğu, aklın gelişmesini önler."

"İlim, bir yansıması olduğu zekayı kuvvetlendirir."

"Medeniyet tarafından aklın maddeye feda edilmesi bir hata idi."

"Düşünce ancak sevebilen ve nefret edebilen kimselerde yükselebilir."

"En mesut ve en faydalı insanlar, entelektüel ve moral faaliyetler bakımından ahenkli bir bütünlük arzeden insanlardır."

"İnsanların tam olarak geliştirilmesi, gayretlerimizin hedefi olmalıdır. Sağlam bir medeniyet ancak böyle insanlar üzerinde kurulur."

"İnsan hem beyni hem de bütün organları ile düşünür, sever, ızdırap çeker, hayran kalır ve dua eder."

"Duadan, bazı formüllerin makine gibi ezbere okunması değil, dünyanın asil ve yüce düzeninin seyri içinde şuurun kendinden geçmesini, mistik bir yükselişi anlamalıdır."

"Herkesin zekası geniş ölçüde, aldığı eğitime içinde yaşadığı çevreye, iç disipline, devrinde ve mensup olduğu grupta geçerli olan fikirlere bağlıdır."

"Ölüm, dimağımız ve şahsiyetimiz için ödemek zorunda olduğumuz bir bedeldir."

"Kadınların erken yaşta, genç iken anne olmaları gerekir. Bu mesafeyi sevgi bile, ne kadar büyük olursa olsun, dolduramaz."

"Büyümemiz, ancak kendi kendimizi devamlı surette budamak pahasına olur."

"Yükselişimiz ve düşümüz, fiziksel, kimyasal, fizyolojik faktörlere ve virüs ve bakterilere, sosyal çevrenin psikolojik tesirine ve nihayet irademize bağlıdır. Biz hem çevremiz, hem de kendimiz tarafından inşa edilmişizdir. Ve hayat süresi bizim organik ve zihni hayatımızın kendisidir. Çünkü bunun manası 'icat etme, şekil yaratma, mutlak yeniyi sürekli hazırlama' demektir."

"İlmi medeniyetin insanlara getirdiği en büyük felaket avareliktir."

"Akıllıca çalışmanın ve faydalı faaliyetlerin yerini ne sinemalar, ne konserler, ne radyolar, ne spor hareketleri tutabiliyor. Biz meselelerin en korkuncu olan meşgalesizlik meselesini halletmekten uzağız."

"Oruç dokularımızı temizler ve değiştirir."

"Hasılı, fenni medeniyetin doğurduğu yaşayış tarzı insanların, faaliyeti binlerce yıldan beri hiç durmayan mekanizmalarını faydasız hale getirmiştir."

"İntibak oluşumlarının yoğun bir şekilde harekette bulundukları şartlar içinde insan daha erkekleşir. Çocukluklarından itibaren akıllıca disipline tabi tutulan bazı mahrumiyetlere katlanan ve değişik şartlara alışan insanların maddi ve manevi bakımdan çok daha dayanıklı oldukları biliniyor."

"Zararlı olan zenginlik değil,  gayretin yok edilmesi, gayretsizliktir."

"Medeniyetin gayesi ilmin ve makinelerin ilerlemesi değil, insanın ilerlemesidir."

"Her insan bir tarihtir ve başka hiç kimsenin tarihi ile aynı değildir."

"Şahsiyet ne kadar zengin ise, fertler arasındaki fark da o kadar büyük olur."

"İnsanları iyi tanıyan akıllı bir gözlemci, belirli bir ferdin karakterlerinden geleceği keşfedebilir."

"Aşk ve nefret birer realitedir."

"Tarihi ortadan kaldırmayı düşünmemelidir. Aksine, geleceği önceden görmek ve istikamet vermek için geçmişe dair bilgilerimizden faydalanmalıyız."

"Zihni şahsiyet organik şahsiyetten daha az belirlidir."

"Uzun zamandan beri bilindiği gibi, büyük adamların çoğu hemen hemen soyutlanmış durumda kalarak yetişmişlerdir, ya da  bunlar okul kalıbına girmeyi reddetmişlerdir."

"Bugünkü zaafımız hem ferdiyet hakkındaki bilgisizlikten hem de insanın oluşumunu bilmemekten ileri geliyor."

"Düşünme alışkanlıklarımızı değiştirmeden kendimizin ve çevremizin ihyasına teşebbüs etmemeliyiz."

"İnsanda ölçülemeyen, ölçülebilenden daha önemlidir."

"Kadınlar alkol ve sigara yüzünden kendilerini isteyerek harap ediyorlar. Vücutlarının itibari uzamasını temin için tehlikeli bir beslenme rejimine tabi oluyorlar. Bundan başka, çocuk edinmeyi de istemiyorlar. Onların kusuru, eğitimden, feminizmden, yanlış anlaşılan bir egoizmden ileri geliyor."

"Hayat ve düşünce tarzında derin bir devrim yapılmadıkça ve ufukta yeni bir ideal yükselmedikçe milletlerin en asil unsurları arasında doğum nisbetinin artacağını ümit edemeyiz."

"Şüphesiz aşk rüzgar kadar serbest eser."

"Evlenme, muhakkak geçici bir birleşme olmaktan kurtarılmalıdır. Erkekle kadının birleşmesi, üstün antropoidlerde olduğu gibi, hiç olmazsa çocukların himayeye muhtaç olmayacakları bir zamana kadar devam etmelidir. Terbiyeye, bilhassa genç kızların terbiyesine, evlenmeye, boşanmaya ait kanunlar, gelecek neslin menfaatini gözetmelidir. Kadınlar, doktor, avukat yahut profesör olmak için değil, kendi çocuklarını üstün vasıflı insanlar olarak yetiştirmek için yüksek bir terbiye almalıdır."

"Büyük bir macera ile, fedakarlığın güzelliği ile ya da Allah'ın (C.C.) sinesinde inanç ve ruh aydınlığı ile birleşirse ölüm bile güler yüzlü olur."

"Çocuğun ahlaki, estetik ve dini faaliyetlerini geliştirmek de zaruridir."

"Kadın, yalnız çocuk doğurmak değil, aynı zamanda onu yetiştirmek olan tabii fonksiyonuna getirilmelidir."

"Medeniyetimizin kaba maddiyatçılığı yalnız zekamızın ilerlemesini önlemekle kalmıyor, duyguluları, yavaşları, zayıfları, yalnızları, güzelliği sevenleri, hayatta paradan başka şeyleri arayan ince duygulu oluşları yüzünden modern hayatın adiliğine güç tahammül edenleri de eziyor."

"Medeniyetin en yüksek gayesi, insan şahsiyetinin gelişmesidir."

"Dünya tarihinde ilk defa, çöküşünün başlangıcına gelmiş bir medeniyet, felaketinin sebeplerini farkedebiliyor."






11 Temmuz 2015 Cumartesi

Kekeme Çocuklar Korosu



Kitabın Adı: Kekeme Çocuklar Korosu
Yazarı: Tarık Tufan
Yayınevi: Birey Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 142

"Eğer hala nefes alıp verebiliyorsan, hayatta bir şeyleri değiştirebilme şansın var demektir."

"Siz bürokrasi kuyruklarının mutsuz kölelerisiniz."

"Geride kalanları beklemeliyiz doktor, düşenleri kaldırmak zorundayız. Banka mevduatlarına hasedilmiş umutlar ancak ihanettir. Biz varlığımızı armağan paketlerine koyanlarız. Düşünsenize, küçükken anlamadığımız yeminler savurup, varlığımızı varlığınıza, Türk varlığına armağan ettik. Ağabeylerimize, efendilerimize, vakıflara, derneklere sonra bütün kente."

"Ruhunuzu makineye kaptırmayın. Çocuklara dikkat edin, onları da kaptırmayın makinelere."

"Yaşama anlam katan tek şey Allah'ın (C.C.) var olduğu gerçeğidir."

"Sana kullanılmamış çocukluğumu bırakıyorum. Üstü kalsın."

"Eğer bir gün yolunuz bir üniversiteye düşerse... Beceriksiz adımlarla yürüyen bir kıza rastlarsanız. Sanki düşecekmiş gibi, sanki ayakları birbirine dolaşacakmış, bir yere takılacakmış gibi. Merdiven kollarını sıkı sıkıya tutuyorsa. Aceleyle yürüyorsa mesela. Kalkacak son vapura, son trene yetişecekmiş gibi hızlı atıyorsa adımlarını. Yere, toprağı incitecekmiş gibi basıyorsa, yer çatlayacakmış gibi ürkek atıyorsa adımlarını. Şaşkınsa bir masaldan şehre düşmüş gibi.

Eğer bir gün yolunuz bir üniversiteye düşerse... Utangaç bir kız yüzüyle karşılaşırsanız, başını yerden kaldırmıyorsa. Gözlerine hüzün düşmüşse. Karanlık değmişse bakışlarına. Gece gökyüzünü seyretmekten ay ışığının izi kalmışsa yüzünde. Gözlerinden yıldızlar dökülüyorsa mesela. Nereye baktığı anlaşılmıyorsa. Her şey gözlerinde kayboluyorsa. Kirpiklerine yakamozlar takılmışsa. Gözleri denize bakan bir balıkçının gözleri gibiyse.

Eğer bir gün yolunuz bir üniversiteye düşerse... Genç gürültülerin arasında sessiz bir kıza rastlarsanız, kalabalığın ortasında bir sükut yürüyorsa. Tam konuşacakken dudakları titriyorsa, saklaması gereken bir sırrı taşıyormuş gibi. Bir ortaçağ bilgesinin susuşu gibiyse sessizliği. Henüz evrenin yaratılmadığı zamanlardan kalma bir sükutsa mesela. Bir Hint hikayesinin tanrısal suskunluğu taşıyorsa.

Eğer bir gün yolunun bir üniversiteye düşerse... Saçlarını taramayı becerememiş bir kızla karşılaşıyorsanız. Konuşurken saçlarını savurmuyorsa. Sıkı sıkıya tokalarla yapıştırmışsa saçlarını. Uyumsuz kıyafetler varsa üzerinde. Yakıştıramamışsa giydiklerini. Güzelliğinden utanıyorsa mesela. Yaz sıcağında boğazlı bir kazak giymişse. Bir Pardösü giyip yün bir başlık takmışsa kafasına. Ya da modası geçmiş bir şapka takıyorsa. Ellerini sürekli başına götürüyorsa, saçlarını tıkıştırıyorsa şapkasından içeri. Ürkekse, bir başınaysa...

Bilin ki o kız, başörtülü bir kızdır.

Bilin ki, bir kez daha kaybetmişizdir."

"Şimdiki zamanı çalınmış bir kuşağın gelecek zaman kiplerinden merhamet dilenişi ortada olan."

"Okuma yazma bilmeyen kişi, peygamberin bildirdiği kitabı tartmakla, harflerin biçimi ya da resimlerin yaldızı üzerinde oyalanmakla, kitabın özünü sezemez, bu öz boş nesne değil, tanrısal bilgeliktir. Mumun özü de izler bırakan balmumu değil, ışıktır. (S. Exupery)"

"Hepimiz güvenceyi biriktirdiklerimizde ararken o ölümün ansızın gelişinin biriktirmeyi nasıl gülünç bir duruma soktuğunu anlatıyordu hal lisanıyla. Ölüm bu biriktirdiklerini beklemez diyordu kanaatkar bir edayla."

"Kimse kendi sesini, kendi kelimelerini kullanmıyor."


Hikayeler II - Portreler



Kitabın Adı: Hikayeler II - Portreler
Yazarı: Sezai Karakoç
Yayınevi: Diriliş Yayınları
Sayfa Sayısı: 138

"Parti, dıştaki bir ışığı yansıtan bir ayna gibiydi düşünceler ve ülkeler için; bu yansıtış, politikaydı. Dıştan bakılınca, ışık aynadan geliyor sanılır. Oysa, ayna bu ışıkları yerinde zamanında yansıtma ustalığına sahip olmakla görevini yapmış olur. Halk, en çok da gençler, bu ülküler ve ilkelerin Partiden geldiğini, değişmez ve mutlak olduğunu sanabilirlerdi. Toy, tecrübesiz partililer de öyle inanabilirlerdi. Fakat, yıllar boyunca yavaş yavaş ilerlenince, bir gün, partinin esas, düşüncelerinse göreli olduğu ortaya çıkardı ve bunu ancak en yükseklerde olanlar bilirdi."

"Sakin toprağım! Uyu. Neden rahatsız oluyorsun? Suya özlemin varsa, gözlerini ta kendi derinliğine dik. O zaman, ta aşağılarda, derinlerde, yeraltı sularının ışıl ışıl gözlerle akıp gittiğini o kupkuru gövdende hissedeceksin ve zerrelerinin iç göklerinde nice yıldızlar, uzaylar, semalar bulacaksın, eğer eğilmesini bilirsen. Dışarda aradığın her şeyin kendi içinde göğsünde saklandığını keşfedeceksin."

"Birden güller, koyu kadife kırmızısı renginde güller kuşatıyor çevremi; güller arasında kayboluyorum. Parlak bir güneşin ışığını kana kana içer görünen bu güllerin ateşi kalbime akıyor. Ve ben, gözlerimin önünde ateşler ve alevler, kan kırmızısı bir baygınlık parıltıları içinde canlanmış bir ölüyüm sanki... Ve ben ölüyüm sanki. Ölmemiş bir ölüyüm sanki."

"Asıl özgürlük, ruhun özgürlüğüdür. O da ancak Allah (C.C.) sevgisiyle gerçekleşir. Allah'ın (C.C.) rızası için, insanlara ve tüm yaratıklara hizmet etmenin ağır sorumluluğunu omuzlamakla."

"Özgürlüğün bedeli, özgürlüğü yitirmeyi göze almaktır."

"Her üzüm tanesinde bir bağın rüyası gizli."

"Her üzüm tanesinde kendini görürsün."

"Kafeste olduğu zaman da, yani tutsaklıkta da, hür olduğu zaman da ötecektir bülbül."

"Ölümün, ayrılığın ve yalnızlığın gölgesi düşmüştü hayatın, yaşamanın üstüne. Büyük ve etkili bir gölge. Adeta ayın arka yüzünün gölgesi. O ayın ki, yaz geceleri çıkıp aydınlığın da düşlere dalınır. O ayın ki, ışıkları ağaç dallarını bayram şamdanlarının kollarına çevirir; gecenin tenine bal ve süt katar."

"Biliyordu ki, adeta gül olmadan gülün açılışını bilmek mümkün değildir. Güle, onunla bir vücut olacakmışcasına yakın olmak gerekli. Yani, gülün macerasını dıştan izlemek olamaz. İçten, onun hissettiklerini hissederek, onu yaşayarak bir parça kavranabilir belki."


Gerçeklerden Seçmeler

Kitabın Adı: Gerçeklerden Seçmeler
Yazarı: Mahmut Karaman
Yayınevi: Nizam Yayınevi
Sayfa Sayısı: 32

"Her nimet bir hizmet gerektirir. Aklın hizmeti, önce Allah'ı (C.C.) tanımak, sonra emirlerine uyup yasaklarından uzak durmaktır."

"Her iş öğrenilmeden bilinmez, bilinmeden yapılmaz."

"Olgun akıl, gerçek ilim, insanı Allah-u Teala'nın (C.C.) varlığını kabul etmeye zorlar ve kabul ettirir."

"Ne kadar imrenilse azdır, inancını yaşantısı ile ispat edenlere, ne kadar acınsa azdır, inancını yaşantısı ile ispat edemeyenlere."

"Varlığın bilmeye ne hacet küre-i alem ile,
Yeter ispatına halk ettiği bir zerre bile. (Ömer Nasuhi Bilmen)"

Burçlar Nedir?



Kitabın Adı: Burçlar Nedir?
Yazarı: Dr. Sevim Asımgil
Yayınevi: Karizma Yayınları
Sayfa Sayısı: 168

"Gül bahçemi gör de baharımı anla. (İmam-ı Rabbani)"

"Aynı nehre bir daha girilmez. (Heraklit)"

"Bir insan yolcudur, çocukluktan gençliğe, gençlikten ihtiyarlığa, ihtiyarlıktan kabre, kabirden haşre, haşirden ebede kadar yolculuğu devam eder. (Said Nursi)"

"Asla şaşmayan ölçüleri, tüm gerçekleri gösteren yalnız İslam'dır."

"Dünyanın düzeni İslami hükümlerin  hayata uygulanmasıyla mümkün olacaktır."

"İnsan, medeni yaşamak için yaratılmıştır. (İmam-ı Rabbani)"

"Medeniyet, beldeleri imar etmek ve bütün insanları ruh ve düşünce bakımından  sağlıklı, bedenen de rahat yaşatmaktır. Bunların hepside Allah-u Teala (C.C.)'nın emir ve yasaklarına uymakla olur."

"İmana vasıl oluş, hayat ve kainat gerçeğini tetkik etmeye bağlıdır."

"İslam'ın tavsiye ettiği iman; kainat varlığının tetkiki ve müşahedesi neticesinde fette hasıl olan imandır."

Mahlukattaki kudret eserleri tefekkür edilse, o mucizeler insanı, 'onları bir yaratan vardır' düşüncesine götürecektir."

"Şüphesiz, aklın en açık prensipleri, nimet sahibine şükranda bulunmanın, ona ta'zim göstermenin gerekli olduğunu kabul eder. (İmam-ı Rabbani)"

"Sen kendini tanı da, doğayı tanrıya bırak. (Sokrates)"

"Her mevcudun bir hakikati vardır."

"Bu sonsuz boşlukların ebedi sessizliği beni ürkütüyor. (Blaise Pascal)"

"Evren tarihi sıfır zamanı demeyi uygun gördüğümüz bir  anda başlamaktadır. (Roland Omnes) "

"İman, ilim adamının vazgeçemeyeceği bir vasıftır."

"Ne hayat anlamsız bir varoluş, ne de ölüm sonu olmayan bir hiçliktir."

"Birlik mucizesinin gerçekleşmesi için yukarıda ne varsa aşağıdakine; aşağıda ne varsa yukarıdakine benzer. (Hermes)"

"Kibir, kaplana benzer. Saldırganlık aslana, hased kurda benzer. Kalpte, gazabın sureti köpek, hilenin sureti tilki, gafletin sureti tavşan, tama'nın sureti karınca, cimriliğin sureti fare, kinin sureti beyaz deve, düşmanlığın sureti yılan, eziyetin sureti akrep, vesvesenin sureti sarı arıdır."

"Kimi insan mülk edinir; her yeri kedi gibi gezer. Kimi hile eder, ağ kurar; sanki örümcektir. Kimi azgın boğa gibi kavgacıdır. Kimi tavşan gibi kaçar, kimi de her an korkulu ve çekingendir; kargaya benzer. Kimi tilki gibi fitneci, kimi koyun gibi düşüncelidir. Kimi de baykuş gibi yalnız kalabileceği yıkık yerleri sever. Kimi geyik gibi koşucu, kimi de çekirge gibi gevezedir."

"Astroloji aynı zamanda hem bir sanat, hem bir bilim dem de sağduyudur. (Raymond Abellio)"

"İnsanların içindeki gizli gökkuşaklarını görürseniz, dünya daha mutlu bir dünya, insanlar da daha iyi kişiler olurlar. (Linda Goodman)"

"Güneş burçları, doğum haritasına vakıf olamadığımız bir kimsenin karakterinin ne olduğunu öğrenip anlamamızın en çabuk ve en güvenilir metodudur. (Linda Goodman)"

"Her doğru İslam'dan geçer. İnsanı istikamet üzere olmaya muvaffak kılan Allah (C.C.)'tır."

"Kader zikredildiği zaman kadere dalmaktan kendinizi alıkoyunuz. Yıldızlar zikredildiği zaman, dalmaktan sakınınız. (Hz. Muhammed (S.A.V.))"

"Benden sonra ümmetim için üç şeyden korkuyorum;
1- İdarecilerin zulmü,
2- Yıldızlara inanmak,
3- Kaderi yalanlamak.

(Hz. Muhammed (S.A.V.))"

"Yıldızlara ait size karada ve denizde faydalı olacak ilmi öğreniniz. Gerisinden sakınınız. (Hz. Ömer Bin Hattab (R.A.))"

"Zayıf olan kimseler daima vasıtalara bakar, bir türlü o vasıtanın esas müessirini görmeye mecalleri yetmez."

"Joseph F. Goodvage şöyle diyor: 'Yılların araştırma ve uygulamalarının bana getirdiği izlenime göre, astroloji dediğimiz şey, bir zamanlar var olan geniş ve esrarengiz bir sistemden, gerçek süper bilimden geriye kalanlardır. Ve ancak tortusu hatırlanmaktadır. Açık konuşmak gerekirse, akademik çevrelerin astroloji konusunda ciddi incelemeler yapmaya yanaşmamasının nedeni, ortada kabul edilebilir kanıtların noksan olduğundan değil, daha çok konunun kaderci bir yanı olduğunu hepimizin sezmesindendir.'"

"Bir Müslümanın eşsiz şahsiyeti ancak Kuran-ı Kerim ayetlerinin ve Hadis-i Şerif'lerin bildirdiği üstün ahlakın onda bulunmasıyla gerçekleşir.


8 Temmuz 2015 Çarşamba

Hitabet


Kitabın Adı: Hitabet
Yazarı: Mehmet Doğru
Yayınevi: Damla Yayınevi
Sayfa Sayısı: 267

"Hitabet, bir düşünceyi, bir ülküyü kendisini dinleyenlere usta bir biçimde iletme ve böylece karşısındakini etkileme sanatıdır."

"Bizi biz kılan konuşma gücümüzdür."

"Evrendeki öbür varlıklardan ayıran yönümüz, konuşma gücümüzdür."

"Konuşma, akıl ve düşünce gücümüzü geliştiren ve verimli hale getiren bir güçtür."

"Toplum hayatının her dalında iyi söz söylemesini, fikirlerini açık ve güzel izah etmesini bilenler, toplumun en önünde yer alabilirler."

"Bir fikrin anlatımı, karşıdaki insanların benimsemesi neticesine ulaştığı zaman en büyük kuvvetini kazanır."

"Bir fikrin benimsetilmesi ise, bu fikrin sevimli ve sempatik hale getirilmesiyle mümkündür. Öyle ki, dinleyiciler konuşmanın etkisini yakından duyabilmeli ve sanki kendi düşünceleriymiş gibi ona sarılmalıdır. Bu sevimli ve sempatik konuşma için anlatılan fikrin bir ruhi kudrei bulunmalıdır."

"Güzel konuşmak ve tesirli söz söylemek, başarının sırrıdır. Konuşmak ve hitabet, kullanmasını bilenler için mükemmel bir silahtır."

"Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz bir hadislerinde: -Cennette, içlerinden dışları ve dışlarından içleri görülebilen bri takım köşkler vardır. Allah (C.C.) bunları, güzel ve tatlı konuşan, yemek yediren, oruca devam eden ve geceleyin insanlar uyurken namaz kılan insanlar için hazırlamıştır."

"Hatip veya yazar, çok okuyan, okuduğunu iyi anlayan ve hazmeden kişidir."

"Başarılı hatip, bilgiyi dinleyicilerin kafasında canlandıran hatiptir."

"Konuşma sanatını bilen adam, düşüncelerinin hepsini söylemez; fakat konuştuklarını düşünür de söyler."

Sevgili Peygamberimiz (S.A.V.), amacı ve inancı konusunda bütün insanlığa örnektir.O'nun maksadı ve amacı, peygamberlik vazifesini, risalet vazifesini en mükemmel şekilde yerine getirmek, insanlara hakkı ve doğruyu göstermektir. Anlattıklarına önce kendisi inanmış, gece gündüz ayıt etmeden, mesai saatleri ve tatil düşünmeden ömrünü bütünüyle bu amaç için harcamıştır."

"Başkalarına hakim olan, ne kuvvetli, ne de gür sestir; hakim olan, kulağa iyi gelen ve çeşitli araştırmalarla tınısı zenginleşen ve kuvvetlenen işlenmiş, eğitilmiş sestir."

"Esas olan zemm-i fail değil, zemm-i fiildir."

"Hayatta başarılı olmak, mutlu olmanın önemli bir unsurudur. İnsanı başarıya götüren faktörlerin başında ise, maksadını muhatabına doğru, etkili ve güzel anlatma gelir. O halde güzel konuşabilme, her insanın ihtiyacıdır."


Ceberrut Kaynana


Kitabın Adı: Ceberrut Kaynana
Yazarı: Mehmet Emin Kazcı
Yayınevi: Birey Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 92

"Ceberrut kaynana, her türlü dayatmaya, insanları biçimlendirme ve tektipleştirme heveslerine karşı güldürücü bir alay. Sıradan bir kaynana - damat çekişmesiyle başlayan oyun, kahramanızmızın ve giderek eşinin İslami bir hayatı seçmeleri ve kaynananın aşırı sert tepkisiyle kara mizaha dönüşüyor. (Ulvi Alacakaptan)"

"Jakoben kaynana! Dayatmacı! Tepeden inmeci! Oligarşik! Tek parti kaynanası! Şef kaynana! Mussolini! Le Pen! Jirinovski! Faşist, goşist! fetişist!"

"Bizim akrabaların akıllı sayıldığı bir dünyada bir kaç günlüğüne de olsa, deli muamelesine tabi tutulduk ama ne gam."

"Kendinize iyi bakın; Ortalıkta akıllılar cirit atıyor da ondan!"



Aynalar ve İnsanlar


Kitabın Adı: Aynalar ve İnsanlar
Yazarı: Mehmet Alagaş
Yayınevi: İnsan Dergi Yayınları
Sayfa Sayısı: 95

"Nefislerine hoş gelen görüntüleri hep başkalarına nisbet ederek, başkalarına güldüğünü zanneden, fakat aslında kendi haline gülen insanlardan olmayınız."

"Hakim ideolojilere bağlı bir yazar değilseniz ve bununda ötesinde kaleminizle hakim ideolojilerin çürük tahtalarına dokunuyorsanız, mutlaka ve mutlaka dayanıklı bir yazar olmanız gerekmektedir."

"Herhangi bir toplumda yaşayan düşünürler, bu toplumu gerçeklere göre değiştirmeyip, bu topluma göre değişebiliyorlarsa, bu toplumun gelişmesi, bilinçlenmesi ve kurtulması mümkün değildir. Ayrıca topluma karşı şekil alan böylesi yazarlar, toplumun her isteğini meşrulaştıran ve onların muğlak yapısını onaylayan yazarlardır."

"Asrı-ı Saadet döneminde, günümüzde olduğu gibi kadın dünyası ile erkek dünyası arasında önemli bir yabancılaşma ve gençlerin dünyası ile yaşlıların dünyası arasında kutuplaşmaya varan bir uzaklaşma yoktur."

Selam ve hayırla yadedilmek ise, hayırlara yönelmek ve hayırlara vesile olmakla mümkündür."

Çocukluğum


Kitabın Adı: Çocukluğum
Yazarı: Maksim Gorki
Yayınevi: Boyut Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 254

"Kendimizi eğitmeli, kafamızı yontmalıyız, ama bileyi taşı nerede?..."

"İş kuvvette değil, beceridedir. Sen istediğin kadar güçlü ol, at senden yine daha güçlüdür."

"Başkasının vicdanına göre yaşanmaz."

"İnsan susar, susar ama bir gün gelir, ruhunda biriken şeyleri ansızın boşaltmaya başlar... O zaman da, ağaçla da konuşmaya razı olur."

"Gerçek kuvvet, hareketlerin hızındadır. Ne kadar hızlı, çeviksen okadar kuvvetlisin."

"Öfke buz gibidir, havalar ısınır ısınmaz hemencecik erir gider!"

"Ölmek marifet değil; hüner yaşamayı bilmektir."

Deniz Feneri


Kitabın Adı: Deniz Feneri
Yazarı: Uğur Arslan
Yayınevi: Birey Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 101

"Otogarlar insanlara hep ayrılıkları ve sonları anımsatır. Ben hiç böyle düşünmedim nedense. Otogarlar, istasyonlar ve havalimanlarındaki ayrılıklar son değil, başlangıçtır bence."

"Derdi ki Mevlana: - Ne kadar anlatırsan anlat ve ne kadar bilirsen bil senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır."

"Hayat, duaları ardına alarak ve kötüleri yalnız bırakarak devam etmeliydi. Ve dünya dönmeliydi ta ki birileri bir gün son iyiliği yapıncaya dek..."

"En uç noktada ulaşacağınız yerin tasası şuan üzerinde bulunduğunuz basamağı görmeyip çabuk ilerlemenize ve tökezleyip düşmenize neden olurdu."

"Son nefeste yanında olmak istediğimiz
Belki ana, belki evlat, belki de yardı
Daha yapacağın çok şey vardı belki yarın
Ama herşey buraya kadardı
Ve ömür denilen şey deli gönüle dardı
Seçme şansımız olsa, seçerdik elbet
Çünkü ölümün bile güzeli vardı."

4 Temmuz 2015 Cumartesi

Şafak Mektupları


Kitabın Adı: Şafak Mektupları
Yazarı: Mehmet Alagaş
Yayınevi: İnsan Dergi Yayınları
Sayfa Sayısı: 131

"Davamızı yaşarken, davamızı yaşatırken karşılaştığımız sorulara yönelmeli ve bu soruların cevabını sadece bu soruların cevabını yaşama ve yaşatma gayesiyle aramalıyız, araştırmalıyız."

"Müslüman, Allah (C.C.) için yaşamasını bildiği gibi, Allah için ölmesini de bilen insandır."

"Meselesini kavrayan Müslümanların bu acil konuda gevşeklik göstermemesi ve tüm insanları hak ile, sabır ile sebat ile Allah (C.C.)'a kulluğa davet etmeleri gerekmektedir."

"Bugünün fertlerini kurtarmak, yarının toplumunu kurtarmaktır."

"Efendimiz (S.A.V.)'in kesin ve değişmeyen gayesi, sadece Allah (C.C.)'a kul olmak ve diğer insanları da sadece Allah (C.C.)'a kulluğa davet ederek, onların kurtuluşuna vesile olmaktı."

"Herhangi bir hükmü gündeme getirecek olan Müslümanların, o hükmün; iniş sebebini, İslami hareketteki zamanını, mekanını, muhatabını ve mükellefini bilmesi gerekmez mi?"

"Toplumun sadece kulağına değil, gözüne de hitap etmeliyiz. Onlara İlahi gerçekleri hem duyurmalı ve hemde yaşantı ve tavırlarımızda göstermeliyiz."

"Hangi yolda ölmek istiyorsak, o yolda mutlaka ve mutlaka yaşamak...."

"Taşlar ve topraklar arasında, altın ve elması tanıyabilenler gibi, taşlanmış kalabalıklar arasında bu Ömer'leri, bu Ali'leri tanıyabilmek istiyorum."

"Taşlanmış gözleri, gözlerim ile kazmalayarak, taşlar arasındaki küçücük pırıltıyı arıyorum. Kulaklarımın duyduğu dert ve ızdırap destanını doğrulamak için, gözlerde bir damla, bir damlacık ızdırap arıyorum..."

"Bir Çin atasözü;
Bir şeyi yüz kere okumaktansa on kere gör, on kere görmektense bir kere yap."


Alnımdaki Işık


Kitabın Adı: Alnımdaki Işık
Yazarı: Mehmet Alagaş
Yayınevi: İnsan Dergi Yayınları
Sayfa Sayısı: 142

"Allah (C.C.) katında yegane hak din olan İslam Kur'an ve sünnet çerçevesindeki İslam'dır."

"Hak olan din, hak ölçülere göre yaşanan dindir."

Şeytanizme Rağmen İslami Uyanış


Kitabın Adı: Şeytanizme Rağmen İslami Uyanış
Yazarı: Mehmet Alagaş
Yayınevi: İnsan Dergi Yayınları
Sayfa Sayısı: 156

"İslami hareket önceden belirsiz olup, şartlara göre belirlenen bir hareket değil; yaşanılan şartları sadece dikkate alan ve bu şartlara göre değişmekten ziyade şartları değiştirmeyi amaçlayan özgün fıkha sahip bir harekettir."

"Hayat, iman ve cihaddır."

1 Temmuz 2015 Çarşamba

Sevda Geri Dön


Kitabın Adı: Sevda Geri Dön
Yazarı: Dr. Sevim Asımgil
Yayınevi: Timaş Yayınevi
Sayfa Sayısı: 216

Her Hicret Bir İnkılaptır


Kitabın Adı: Her Hicret Bir İnkılaptır
Yazarı: Ali Şeriati
Yayınevi: İhtar Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 87


"Hicret; Peygamberin öncülüğünde, bir milletin, bir toplumun veya bir insanın nefsine karşı gelip evini, mülklerini ve onun için değerli olan her şeyi bırakıp inancı için vazgeçmesine veya toprak parçası dahil sevdiklerini düşüncesi için bırakmaya, vazgeçmeye denir."

Şeyh Kotku Bursalı Mehmet Efendi


Kitabın Adı: Şeyh Kotku Bursalı Mehmet Efendi
Yazarı: Mustafa Özdamar
Yayınevi: Kırk Kandil
Sayfa Sayısı: 147

Kitaptan Notlar;

1- Seveceklerinin başında Allah (C.C)'ı sevin.
2- Kendinizde varlık görmeyin.
3- Başkalarında kusur görmeyin.

"Kul hakkı varsa ödeyin. Namazınızı, orucunuzu ihmal etmeyin. Günaha mucib olacak yerlerden son derece uzak durarak; kimsenin işine gücüne karışmadan bu fakir kardeşinizi de duadan unutmazsınız."

"Gönüllerin ölümü bildiğiniz ölümden daha beter bir ölümdür. İnsan ölür şehit gider, insan ölür günahsız gider, gönüller ölürse öbür tarafıda kaybetmek vardır."

"Anlat be kardeşim, anlat güzeli
Güzeli anlatmak la yecüz değil!"

"Zikir, fikirdir; fikir, zikirdir. Asıl zikir zihniyettir."

Bildiklerimizi başkalarına aktarmayı şöyle tarif ediyor;

"Derya olan denize parmağımızı salıp ıslağını gösterebilmeliyiz."

"Dostluğun ednası, fazla olan malından vermektir,
Ortası, ha dostumun, ha benim demektir,
A'lası, kendi açlığı pahasına dostu doyurmaktır. "

"Çıkamam aynalar, aynalar zindan
Bakamam aynada, aynada vicdan!"


Meriç'in Kanlı Gelini


Kitabın Adı: Meriç'in Kanlı Gelini
Yazarı: Dr. Sevim Asımgil
Yayınevi: Timaş Yayınevi
Sayfa Sayısı: 248

Biz insanoğlu Kur'an-ı Kerim'de belirtildiği gibi çok nankörüz. Yapmamıza izin verilmiş yasak olmayan, meşru olan hiç bir eylemden zevk almayız. Ne zaman kısıtlama oldu, ne zaman yasaklandı o yapamadıklarımız kıymetli olmaya başlar ve o yasakları delmeye çalışırız ne hikmetse...

Minyeli Abdullah


Kitabın Adı: Minyeli Abdullah
Yazarı: İsmail Hekimoğlu
Yayınevi: Timaş Yayınevi
Sayfa Sayısı: 251

Cihad, sadece bulunduğun topraklardan ayrılıp, dini anlatmakla yetinmemekmiş. Kalbe ve akla hitap ederek cihad etmek gerektiğini idrak ettim.

Yunus Emre (K.S.)'nun dediği gibi;

"Yunus Emre der hoca
Gerekse bin var hacca
Hepsinden iyice
Bir gönüle girmektir."


İbret Rüzgarları



Kitabın Adı: İbret Rüzgarları
Yazarı: Tuba Avcı
Yayınevi: Furkan Yayınevi
Sayfa Sayısı: 221



Yalnız Değilsiniz




Kitabın Adı: Yalnız Değilsiniz
Yazarı: Üstün İnanç
Yayın Evi: Kamer Neşriyat
Sayfa Sayısı: 284

Bu kitabı okuduğumda Mehmet Akif Ersoy'un sözü aklıma geliyor.

"Bir "Hilal Uğruna Ya Rab Ne Güneşler Batıyor"