19 Mart 2019 Salı

Kur'an ve Sünnette Müslüman Şahsiyeti


Kitabın adı: Kur'an ve Sünnette Müslüman Şahsiyeti
Yazarı: Prof. M. Ali Haşimi
Yayın evi: Risale Yayınları
Sayfa Sayısı: 339

“Gerçek Müslüman’ın Rabbiyle ilişkisi kökleşmiş sadık bir iman, sürekli salih amel, daima O’nun rızasını gözetmek, o’na olan kulluğunu kuvvetlendirmek ve Allah’ın “Cin ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yattım” ayetiyle çizdiği, hayattaki varlığının hedefini gerçekleştirmektir. ”

“İslam, Müslümanlardan insanlar arasında saygı gören insanlar olmalarını ister.”

“Şuurlu ve gerçek Müslüman bedenini, aklını ve ruhu arasındaki dengeyi bağlayıp her birine hakkını veren ve birine aşırı derecede önem verip diğerini ihmal etmeyen ve bu hususta Rasulüllah (S.A.V.)’in yolunu takip edendir.”

“Müslümanlar güzel kıyafetli, güzel görünümlü, kibar ve kalblere tesir edip insanları etkileyebilmek için başkalarından daha cazip olmalıdırlar. ”

“Müslümanın ilk önce elde etmesi gereken şey Allah’ın kitabını okuması, O’nu tecvid ve tefsir açısından öğrenmesidir. Sonra hadis ve siyer ilmini, sahabe, tabiin ve İslam büyüklerini öğrenmesi gerekir. Fıkıhı en az ibadet ve muamelelerini yürütecek ölçüde bilmeli ve dini hükümleri sağlam bir kaynaktan elde etmelidir. Tabii bunlar Müslümanın ihtisas sahasının şer’i ilimlerinin dışında olduğu takdirdedir. Ama şer’i ilimlerde ihtisas sahibiyse Müslümanın, tüm dikkat ve gayretini sarf edip başarıyla uzmanlaşması gerekir. Müslümanın Arapça’yı iyice bilmesini söylemeye bile hacet yoktur, çünkü her Müslüman Arapça’yı öğrenmek gerektiğini bilir.”

“İhtisas yaptığı ilimde bütün çalışmaları göz önünde tutarak gücü yetiyorsa yabancı dillerde bu hususta yazılı olan hiçbir şeyi ihmal etmez. Daima mevzusundaki keşfedilen yeni şeyleri her yönüyle incelemeye gayret gösterir ve ihtisas dalında açık bir nokta bırakmadan araştırıp inceleme yapar. Çünkü şuurlu bir Müslüman bu asırda büyük ilmi başarılar elde edip insanların gözünde büyümeli onların takdirlerini kazanıp şeref ve şöhretin zirvesine ulaşmalı ki, kendiyle birlikte yüklendiği daveti de o mertebeye taşısın.”

“Çağdaş Müslüman yabancı dil öğrenmeye diğer zamanlardan daha çok muhtaçtır.”

“Müslüman ruhunu takviye, nefsini tezkiye ile daima yükseklere çıkarmak ve onu aşağılara düşmekten korumakla yükümlüdür.”

“Müslüman, Peygamberimizden gelen duaları dilinden düşürmez.”

“İslam’daki erkeklik; Kuvvetli, çekici ve sevimli bir şahsiyet, şerefli ve yüce bir ahlak, hoşgörü ve küçük hataları görmezlik, Allah’ın ahkâmı hususunda sert ve ısrarlı, bu ahkâmı aile fertlerinin tamamına uygulamak, iyiliğe doğru nazik bir yönlendirme, israfa varmayan bir cömertlik, dünya ve Ahiret’teki mesuliyeti iyice kavramak ve kâmil Müslüman evinin olması gereken durumu kavramak.”

“Gerçek Müslüman; Kardeş ve arkadaşlarını seven, samimi, onlara nasihat eden ve şeref, mal ve namuslarını bulundukları ve bulunmadıkları zaman koruyan biridir. Hatalarını bağışlar, onlarla iyi geçinir. Kapısı açıktır, hoşsohbettir. İçi, eli, dili ve azaları temizdir. Cömerttir, cimrilik etmez. Doğrudur, yalan söylemez. Sever, rahatsız etmez. Vefakârdır, ihanet etmez. Merttir, sözünden dönmez. O, İslam’ın istediği şekilde olan Müslüman’dır.”

“Öfke Allah için olmalıdır, nefis için değil.”

“Gerçek Müslüman bütün sosyal ilkelerinde daima şerefli işlere talip olur. Bu ilişkilerini basit ve hasis menfaatler üzerine bina etmez. Çünkü Müslümanın basit işlerle uğraşacak vakti yoktur. Küçük hedeflere ve basit gayelere ayıracak vakti yoktur. Küçük hedeflere ve basit gayelere ayıracak vakti yoktur. O, kitaptan aldığı terbiye ile ciddiyeti sever, yılışıklıktan hoşlanmaz. Daima yükselmeyi ister, düşmekten ve inmekten nefret eder.”



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder